top of page

Faiz Politikasının Otomotiv Pazarına Etkisi

  • Yazarın fotoğrafı: Umut Can Çeppioğlu
    Umut Can Çeppioğlu
  • 27 Ara 2024
  • 2 dakikada okunur


Merkez bankası uzun zamandır %50'de sabit tuttuğu politika faizini, beklentilerin de üzerinde bir oranla 250 baz puan indirerek %47,5'a düşürdü.  Bununla birlikte 2025 yılında 12 toplantı yerine 8 toplantı yapılacağını açıklayarak faizlerdeki değişim aralığını 1 aydan 1,5 aya çıkardı. Yıl sonunda hedeflenen %30 seviyesi için bu her toplantıda yaklaşık 200 baz puanlık bir indirime işaret ediyor.

 

Bu kararı 2025 yılı için Orta Vadeli Planda hedeflenen ortalama dolar kuru hedefinin 42 TL olmasıyla birlikte okumak gerekiyor. Dolar kuru yeni yıla 35,5 seviyesinde girecek görünüyor. Eğer OVP hedefi tutarsa bu doların 2025 yıl ortasında 42 TL'ye, yıl sonunda ise 50 TL düzeyine gelmesi anlamını taşır. Yukarıdaki grafikte bu öngörülere dayanarak 2025 Ocak-Aralık ayları arasında Politika Faizi ve Dolar/TL tahminlerimi özetlemeye çalıştım.

 

Eğer grafikte yer alan rakamlar gerçekleşirse 2025 yıl sonunda bugüne oranla araç fiyatlarında kabaca %30-%40 artış olacak (hammadde fiyatlarının sabit kalacağını kabul edersek). Eğer halihazırdaki taşıt kredi baremleri değişmezse 2025 Haziran-Temmuz ayları itibariyle ulaşılabilir en uygun araç fiyatı 1.200.000 TL'yi geçmiş olacak ve kredi kısıtı dolayısıyla sadece %20'sine kredi kullanılabilecek. Dolayısıyla tüketici bugüne oranla daha uygun kredi faiziyle kredi kullanabilirken, kredi kullanabileceği meblağ toplam tutarın sadece %20'si olacak.

 

Tüm bu kısıtlara rağmen grafikte öngördüğüm rakamlar gerçekleşir, araç fiyatlarında düzenli bir artış olursa ben piyasada talebin canlı kalmaya devam edeceğini ve 1 milyon adetin üzerinde bir rakama ulaşmanın mümkün olacağını düşünüyorum. Çünkü 1 milyon TL civarında birikimi olan bir tüketici için ev almak artık ulaşılabilir olmaktan çıktı, yatırım aracı olarak en ulaşılabilir emtia otomobil olmaya devam edecek. Aldığı aracın liste fiyatının ve ikinci el değerinin her ay belli oranda artacağını düşünen tüketici bu alana yatırım yapmaya devam edecektir.

 

2025 yılında otomotiv piyasasının önündeki en büyük risklerden başında ise enflasyonun altında bir kur artışı gerçekleşmesi riski geliyor. 2024 yılında açıklanan enflasyon rakamı %60 iken kur artışı %20 düzeyinde gerçekleşti. Bu da yatırım amacıyla otomobil alan tüketicinin mevduat faizlerinin %50-60 olduğu bir piyasada göreli olarak zarar etmesine yol açtı. Eğer kur artışı 2024 yılındaki stabil seyrine yeni yılda da devam ederse yatırım odaklı tüketici için otomobil tercih olmaktan çıkabilir, bu da yerli pazarda hedeflenen adetleri riske sokar. Kurların stabil seyri giderleri daha yüksek oranda artan yetkili satıcıların net karlılığını da baskı altına alacağından piyasada ciddi bir durgunluk yaşanma riski doğurur.

 

Otomotiv piyasası da aynı ekonomi gibi beklentilerle yönetilen bir piyasa. Beklentiler şeffaf bir şekilde ve soru işaretlerine yer vermeden net mesajlarla yönetilirse 2025 yılı yerli otomotiv piyasasının tüm paydaşları için verimli ve kazançlı bir yıl olacaktır. Şimdiden herkese sağlıklı ve keyifli bir yeni yıl dilerim.

 
 
 

Commentaires


bottom of page